Rett Sendromu nörogelişimsel bir hastalıktır. Normal gelişim basamaklarını takiben erken nörolojik regresyon ile tanınır. Rett Sendromu genetik bir hastalık olup sıklıkla nöbetlerin eşlik etmesi ile bilişsel, sözel, ince ve kaba motor becerilerinde gerileme yaşanan hastalıklardan biridir. Ayrıca iletişim kaybı ve otonomik disfonksiyon da görülür. xRett Sendromu yaklaşık olarak tüm toplumlarda benzer sıklıkta görülmekte olup yaklaşık 10.000 ile 15.000 kızda 1'dir. Rett Sendromu neredeyse sadece kızlarda görülmektedir, bozukluk olan erkek fetüsler nadiren doğar. Rett Sendromunun büyük çoğunluğunda metil-CpG-bağlama proteini-2 (MCEP2) geni mutasyonu bulunur ve bu mutasyon hastanın davranışlarını büyük ölçüde etkiler.
Rett Sendormuna sahip hastalar genellikle sorunsuz bir gebelik sonucunda zamanında doğar. İlk bulgulardan biri de baş çevresindeki persentilinde düşmedir. Ancak bu bulgu her hastada görülmemesi nedeniyle daha sonra tanı kriterlerinden çıkarılmıştır.
Hastalar ilk altı ayda normal bir gelişim sergileyebileceği gibi doğumdan hemen sonra bazı gelişimsel bozukluklar saptanabileceğini düşünen araştırmacılar da bulunmaktadır.
Hastalar 12-18 aydan sonra konuşma yetisi ve amaçlı el hareketlerini kaybeder.
Rett Sendromunun ilerleyişi dört evrede incelenir;
İlk Evre
Rett Sendromunda ilk evre 6-18 ay arasında görülür ve belirtileri arasında bebekteki tuhaf hareketler, bebeğin çevreye karşı olan ilgisizliği gösterilebilir. Bu evrede postural gelişim devam etmektedir ancak yavaşlar ve normal bebeklere göre geride kalır.
İkinci Evre
İkinci evre 1 ile 4 yaş arasında yaşanır ve hastada gece ağlamaları, kişilik bozuklukları, çevreye karşı olan ilginin azalması görülür. Aynı zamanda bu beliritlerin görülmesinden önce ani gelişen ateş ve apati gibi meningoensefaliti andıran bazı bulgular da gözlemlenebilir. Baş çevresi persentilinde düşüş görülür.
Üçüncü Evre
Üçüncü evre durağan dönemdir. Hasta bu dönemde yürüme yetisi kazandıysa bunu sürdürebilir kazanmadıysa bile yürümeyi öğrenebilir. Amaçlı el hareketlerindeki kayıp belirginleşir ve solunum bozuklukları, diş gıcırdatmak gibi uyku düzensizlikleri gece ağlama ve gülme nöbetleri görülebilir.
Dördüncü Evre
Dördüncü evre genellikle 10 yaşından sonra görülür. Anlama yetisi iletişim ve el becerilerinde bir azalma olmazken motor kapasitesi azalır. En ileri evrede dahi göz dikme gibi özellikler korunur. Hasta tekerlekli sandalyeye bağımlı hale gelebilir.
Belirti ve Semptomlar
Rett Sendromunun belirtileri arasında genel anlamda şunlar bulunabilir;
Mental retardasyon (Zeka Geriliği)
Koordinasyonsuz yürüme
Konuşmada bozukluk
Epileptik nöbetler
İletişim kaybı
Motor yetilerinde gerileme
Bilişsel kayıp
Fiziksel deformiteler
Skolyoz
Erken Dönemde
Anormal postür (Vücudun bazı durumlarda spazm geçirecek kadar aşırı derecede gerilmesi)
Ellerin kullanımında zayıflama
Oyun oynama becerilerinde yetersizlik
İleri Dönemlerde
Konuşma bozukluğu
Kas tonusunda azalma
Ellerde sterotip hareketlerin başlaması
Solunum ile ilgili problemler
Konstipasyon (Kabızlık)
Bağırma atakları
gibi semptomlar görülebilir.
Hastalıkla İlişkili Genler, Etken Faktörler ve Risk Faktörleri
Rett Sendromunda mutasyon Xq28'de uzun koldadır ve MECP2 'yi kodlayan gendedir. Bu mutasyonu 1999'da Amir ve arkadaşları keşfetmiştir.Örnek olarak ele alınan bir vakada hastadan istenilen genetik analizde MECP2 geni 4. ekzonunda p.Pro302Leu mutasyonu heterozigot ( Bir normal bir mutant genin taşınımı durumunda mutasyon "heterezigot", mutant genin her iki alelde birden taşınması durumunda mutasyon "homozigot" olarak ifade edilir.) olarak saptanmıştır.
Hastalık X geninde meydana geldiği için genellikle kız çocuklarında görülür ancak çok nadir olsa da erkek çocuklarda da görüldüğü vakalar olmuştur.
Teşhis Yöntemleri
Rett Sendromunun kesin tanısı günümüzde X kromozomu üzerinde bulunan MECP2 geninin kusurlu olarak gösterilmesiyle konulur. Genetik boyutunun yanı sıra MRG EEG gibi görüntüleme sonuçları da hastalığın teşhisinde yardımcı olur.
Atipik Rett Sendromunun tanısı için altı temek kriterden en az üçünün on bir destekleyici kriterden en az beşinin olması gerekir. Bu altı temel kriter;
El beceri kaybı
Anormal hareketler
El stereotipisi
İletişim becerilerinde kayıp
Baş büyümesinde yavaşlama
Konuşma kaybı yer almaktadır.
On bir destekleyici kriter ise;
Karında şişkinlik
Hava yutma
Solunumda zorluk çekme
Skolyoz veya kifoz
Diş gıcırdatma
Hipotropik soğuk ve soluk ayaklar
Uyku düzensizlikleri
Gece çığlık nöbetleri
Durdurulamaz kahkaha nöbetleri
Ağrı duyarlılığında azalma
Yoğun göz teması bulunmaktadır.
Tedaviler veya İdare Yöntemleri
Rett Sendromunun tedavisi için araştırmalar devam etmektedir ancak günümüzde geçerliliği olan bir gen tedavisi yoktur.
Hastalar için yapılan tedavi şu yöntemleri içermektedir;
Antipsikotikler
SSRI'ler
Beta Blokerleri
Konuşma terapisi
Fizik tedavi
Uyku yardımcıları
Skolyoz ve uzun QT sendromu gözlenimi
Beslenme tedavisi vs.
Görülme Sıklığı ve Dağılımı (Epidemiyoloji)
Rett Sendromu kadınları çok daha fazla etkilemektedir. Bu da Rett Sendromunu kadınlarda ciddi bilişsel yetmezliğin en yaygın genetik nedenlerden biri haline getirir. 12 yaşın altındaki kızlarda prevelansın 1/9.000, genel popülasyonda prevelansın yaklaşık 1/30.000 olduğu tahmin edilmektedir. Bu konu hakkında yapılan bir araştırmada aralarında Rett Sendromuna sahip hastaların da bulunduğu 25.013 başvurunun %2,7'sinin Rett Sendromuna sahip hastaların oluşturduğu gözlemlenmiştir. Bu hastaların çok büyük bir kısmını da beklendiği üzere kız hastalar oluşturmaktadır.
Rett Sendromunun bir varyantı olan Atipik Rett Sendromunun da prevelansının 1/45.000 olduğu tahmin edilmektedir. Hastalığın bu varyantı da genellikle kız çocuklarını etkilemektedir.
Etimoloji
Hastalık ismini Andreas Rett'den almıştır. 1966 yılında Avustralyalı bir çocuk doktoru olan Andreas Rett bekleme salonunda tuhaf hareketler sergileyen iki kızı gözlemledikten sonra bu sendromu tanımlamıştır.
Andreas Rett
Rett Sendromu ve Otizm
Rett Sendromu belirti ve semptomlar açısından otizm gibi farklı hastalıklara benzediği için teşhisi sırasında zorluklar yaşanabilir. Halk arasında da bu iki hastalık karıştırılmaktadır. Rett Sendromuna sahip hastalar küçüklüklerinde otizm semptomları gösterebilir. Ancak Rett Sendromunda görülen kadınlarda baş büyümesinin yavaşlaması, el becerilerinin kaybı veya solunum problemleri otizmde görülen semptomlardan değildir.
Comments